İçindekiler
Nevroz; psikolojik olduğu kadar davranışsal ve bilişsel düzeyde de kişinin işlevselliğini büyük oranda bozan, kişide aşırı derecede güvensizlik, huzursuzluk ve kaygıya sebep olan bir duygu durum bozukluğudur.
Psikozlar kadar ağır olmamakla birlikte kişinin günlük yaşantısını oldukça olumsuz etkilerler.
Kişinin iç dünyasının karmaşıklığına ve güvensizliğine çevreye duyulan aşırı şüphe ve kaygı da eşlik etmektedir.
Kişide nöbetlerce ortaya çıkabildiği gibi sürekli varlığını da sürdürebilmektedir.
Ciddi nevrotik sorunlar yaşayan bireylerin psikolojik destek almasında fayda vardır (ayrıntılı anlatılan durumlar varsa aşağıda psikolog randevu talebine ilişkin yazımıza bakınız).
Eğer siz de nevroz yaşadığınızı düşünüyorsanız destek almak için yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.
Neden Biz?
Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.
Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.
Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.
👇
Nevrozun Fiziksel ve Psikolojik Belirtileri Nelerdir?
Nevroz; kişinin günlük yaşantısında aşırı kaygıya, korkuya ve endişeye kapılması, kendisini bulunduğu ortamda güvende hissetmemesi, “anormal” olarak nitelendirilen davranışların sıklığının artması, plansızlık, öfke ve saldırganlık gibi belirtilerle seyreden bir bozukluktur.
Kişide fiziksel olarak;
- Kasların aşırı gerilmesinden dolayı titreme
- Terleme, baş dönmesi
- Kalp çarpıntısı
- İshal gibi bağırsak problemleri görülebilmektedir.
Psikolojik olarak;
- Kaygının artarak hayatın merkezine yerleşmesi
- Sosyal fobi
- Cinsel davranışlardaki bozukluklar
- Aşırı huzursuzluk, korku, kaygı
- Ani öfke görülebilmektedir.
Nevroz hem duygu hem de davranış bozukluklarını kapsar. Aşırı derecede şefkat ve ilgi ihtiyacı, sosyal faaliyetlere karşı çekingenlik, huzursuzluk, kendi duygularının ve başkalarının duygularının farkına varmada zorlanma nevrozda ortaya çıkabilen belirtiler arasındadır.
Nevrotik Nedir?
Nevrotik genelde insanlar için kullanılan bir psikolojik terimdir. Yukarıda bahsi geçen belirtileri yaşayan, nevroz hastalığı geçiren bireyler için nevrotik kelimesi kullanılmaktadır. Bu noktada önemli olan kelimelerin gücüne ve günümüzde toplumumuzun ağzına yer etmiş ve etiketlemeye çok müsait olan kelimelerden biri olan nevrotik kelimesinin kullanımına dikkat edilmesidir.
Nevroz teşhisi bir uzman tarafından koyulmasının yanında nevrotik, nevroz rahatsızlığına yakalanmış bireyler için kullanılmaktadır. Bir kimsenin hayatının bazı dönemlerinde nevrotik eğilimler göstermesi nevrotik olduğu anlamını taşımayabilir.
Kimler Nevrotik Eğilimler Gösterir?
Yukarıdaki bazı belirtileri göstermeniz nevroz rahatsızlığı anlamına gelmeyebilir. Zira hepimiz bazen şefkat ve ilgi ihtiyacına sarıldığımız dönemler geçirebilmekteyiz. Huzursuz ve öfkeli olduğumuz, kendi duygularımızın farkına varamadığımız, kendimizi bir boşlukta gibi hissettiğimiz anlarımızın olması nevrotik olduğumuz anlamını taşımaz. Bu sebeple hafif düzeyde ve kısa süreli belirtiler, kişinin nevroz rahatlığının pençesine düşmüş olduğu anlamını taşımamalıdır.
Günlük yaşantınızda aşırı stres ve kaygıyla uzun süredir baş ediyorsanız ve bu durumun işlevselliğinizi ciddi oranda bozduğunu hissediyorsanız nevrotik eğilimden söz edebiliriz. Fakat bu noktada önemli olan bu teşhis uzmanlar tarafından koyulabileceği için kendinizi aşırı kaygılı ve stresli hissettiğinizi ve bununla başa çıkamadığınızı gördüğünüzde bir psikoloji kliniğinden psikolojik destek almanız en sağlıklısı olacaktır.
Yukarıda da bahsedildiği üzere duygu durumumuzdaki ani değişimler, olumsuz duyguların hayatımızın belli bir döneminde revaçta olması (örneğin kriz dönemlerinde; ergenlik, evlilik, mezun olma, yeni bir işe başlama, emeklilik vb.) gibi durumlar nevroz olarak nitelendirilmemektedir.
Nevrozda psikosomatik belirtiler ön planda olabilir. Örneğin kişide baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı ya da bağırsak problemleri gibi semptomlar görülürken yapılan tıbbi tetkiklerde fizyolojik kaynaklı bir rahatsızlık bulunamamışsa psikolojik bir rahatsızlığın fizyolojik etkilerinden, yani psikosomatik kavramından söz edilebilir.
Nevroz Nasıl Oluşur?
Bu Kaygı Egonun Savaşı mı?
Her insan istek, gereksinim ve dürtülerinin doyuma ulaşmasını ister fakat bazı iç kaynaklardan ya da dış uyaranlardan dolayı her istek doyuma ulaşamaz.
Nevrozla çalışan ilk kuramcılardan biri olan Freud’un ortaya attığı gibi iç dünyamızdaki(id,ego ve süperego) bazı istek ve ihtiyaçlar bazen süperegonun onaylamaması ya da dış çevreden gelen engeller nedeniyle gerçekleşmez.
Ego; günlük kullanımın aksine dürtülerimizi doyurmayı amaçlar ve id ile süperego arasında denge görevi görür.
İçsel dengemizi sağlayan ego, idin istek ve ihtiyaçlarını karşılayamadığında bedende huzursuzluk olur. Kişi bir şeye ulaşmak ister ama ulaşamaz. İhtiyaçlarımızın karşılanmadığı durumlarda bu istekler engellenir ya da bastırılır. Ancak bastırılmış olması ne yazık ki ruhsal enerjisinin yok olduğu anlamına gelmez. Yalnızca enerjinin yeri değişmiş olur.
Dürtüler başarılı bir şekilde bastırılmadığında ego kişiyi doyuma ulaştıracak bir yol olarak görüldüğü için baskılanır. Anksiyete ya da kaygı bozukluğunun meydana geliş serüveni kısaca böyledir. Ego bu kaygı durumuyla baş etmeye çalışır. Nevrozun temelinin atıldığı nokta da tam olarak burasıdır.
Egonun anksiyete ile verdiği savaşında kullandığı bazı tekniklerde nevrozlu kişiler birtakım belirtiler gösterirler. Bu yaşanan kaygı kişinin günlük hayatını, davranışlarını, duygu durumunu aşırı derecede bozduğunda, işlevsizlik kazandığında nevroz ortaya çıkar.
Psikoloji biliminde nevrozların yani normal olmayan davranışların çeşitli sebepleri vardır.
Bireyin anormal davranış göstermesine: bedensel ve psikolojik ihtiyaçların giderilememesi, zorlanma ve stres, bireyin psikolojik yapısındaki içsel çatışmalar, gelişim bozuklukları, çeşitli bedensel ve kalıtımsal hastalıklar ile aşırı kaygı gibi nedenler sebebiyet vermektedir.(Vikipedi,2020)
Nevroz Çeşitleri Nelerdir?
Fobik Nevroz/ Korku Nevrozu
Korku nevrozunda kişi herhangi bir tehdit olmadığında da sanki varmışçasına tepki verir. Fobik nevrozu kaygılar, abartılmış ve gerçeğe uymayan kaygılardır. Herhangi bir tehlike veya stres faktörünün varlığı söz konusu değildir.
Bunaltı Nevrozu
Bunaltı nevrozunda belirsiz bir korku hakimdir. Sürekli olabildiği gibi yoğun korkularla seyreden nöbetler şeklinde de görülebilmektedir. Kişi böyle anlarda kalbi sıkışıyormuş hissine kapılabilir. Göğüs kafesinde bir daralma hisseder. Nefes almakta zorlanır. Boğazında bir şey kalmış gibi bir tıkanma hissedebilir.
Histerik Nevroz
Nevrozun psikosomatik yönüne değinmektedir. Hiçbir fizyolojik/organik bir bozukluk olmadığı halde kişi bedeninin herhangi bir uzvunu hareket ettiremez. Felç olmuş hisseder ve öyle davranır.
Depresif Nevroz
Depresyon belirtilerinin daha yoğun bir kaygıyla buluşması gibidir. Depresif nevrozda kişi hiçbir günlük aktiviteden haz almaz. Hayat ona göre anlamsızdır ve hayatta onu mutlu edecek hiçbir şey yokmuş gibi hisseder. Üzgün, kederli, isteksiz ve durgundur. Genel bir çöküntü hali hakimdir.
Obsesif Nevroz
Kişi onu kaygılandıracak düşünceleri aklından kovmaya çalışır, mantıksız ve aşırı olduğunun farkındadır. Fakat bu abartı düşüncelerin tekrar tekrar akla gelmesi durumudur.
Örneğin bir kişinin zeminden yüksek bir yerde olması sonucu aklına gelen “ya kendimi birden atarsam?” düşüncesi ya da bir annenin bebeğiyle vakit geçirirken “ya bir anda çocuğumu boğarsam?” düşüncelerinin sıkça aklından geçmesi obsesif nevroza örnek verilebilir.
Beyza Metin
Kaynakça
Katipoğlu, B.(2011). Freud Psikanalizindeki Nevroz Açılımına Tepkiler. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14 (26):259-266.
“https://www.medicalnewstoday.com/articles/246608” 26.01.2021 tarihinde erişilmiştir.
Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.
Uzmanlık alanları: Çocuk, Ergen, Yetişkin, Aile, Çift, Cinsel Terapi.
Okan Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü tam burslu kazandı. Psikoloji Bölümü’nü (%30 İngilizce) burslu okurken başarısı sayesinde Çift Anadal Programı’na kabul edilerek Sağlık Yönetimi Bölümü’nü de tamamladı.