İçindekiler
Güven duygusu ilişkilerin temelini oluşturur.
Romantik ilişkilerde de, arkadaş ilişkilerinde de karşılıklı güven ararız. Hem karşımızdaki kişiye güven duymak hem de onun bize güvenmesini isteriz.
Kendimizi güvende hissedebilmek için de bir başkasına güvenebilmek isteriz.
Güven Duygusu Nasıl Oluşur?
Doğduğumuz andan itibaren güven ihtiyacıyla doğarız. Sağlıklı bir anne ve çocuk ilişkisi güvenli bağlanmayla başlar, çocuk annesinin yokluğunda yoksunluk belirtileri gösterir, huzursuzlaşır ve annesinin varlığıyla kendini güvende hisseder. Çocuk, ihtiyacı olduğunda annesi tarafından ihtiyaçları karşılanır ve rahatlatılırsa, sevildiğini ve güvende olduğunu hisseder.
Güven duygusu çok küçük yaşta oluştuğu için anneyle güvenli bir bağ kurmak ileriki hayatımızda ilişkilerimizdeki bağlanma biçimimizi de etkiler.
Eğer siz de güvensizlik yaşadığınızı düşünüyorsanız destek almak için yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.
Neden Biz?
Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.
Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.
Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.
👇
Güvensizlik Neye Dayanır?
Anneyle güvenli bir bağ kuramayan çocuk hayatının geri kalanında da güven problemleri yaşar. İlgi görmeyen veya sevildiğini hissetmeyen çocuklarda özgüven problemi oluşur ve önceleri kendisine karşı güvensizlikle başlayan bu problem ilerleyen zamanda başkalarına duyulan güvende azalmaya da yol açar.
Anneyle kurulan bağın yanı sıra kişinin çocukluğunda istismara veya ihmale maruz kalması da güvensizlik duygularının gelişmesinde bir etkendir. Çocuklukta yaşanılan ihmal, istismar veya sürekli olarak asağılanma gibi olumsuz deneyimler kişinin çevresindekileri güvenilmez olarak değerlendirmesine neden olur.
Bunun beraberinde, varsayımlarımızın büyük bir çoğunluğu küçük yaşta oluştuğu için çocuğun ilişkiler hakkındaki varsayımları da annesi ve babasının ilişkisini temel alır.
Anne ve baba arasındaki ilişki çocuğun ilişkilerle ilgili varsayımlarını ve beklentilerini oluşturur. Güven problemi yaşanan evliliklerde çocuk da bu durumdan etkilenir ve kafasındaki ilişki motifi bu temele dayanır.
Güvensizlik ve İlişkiler
Güvensizlik yaşayan bireyler ilişkilere de kuşkuyla yaklaşırlar ve ilişki kurmakta zorlanabilirler. Bir ilişki içerisindeykense sürekli çatışmalar yaşarlar. Özgüven problemi beraberinde yetersizlik duygularını da getirir, kendisini yetersiz gören bir kişi etrafındaki diğer insanları kendisi için bir tehdit olarak algılamaya meyillidir ve ilişkilerinde de partnerini diğer bütün tehditlere karşı korumak ister. Yaşanılan çatışmalarda ana problem genel olarak kıskançlık olur ve kişinin duyduğu kıskançlığın mantıklı bir dayanağı çoğu zaman olmaz.
Güven problemleri yaşayan kişiler genelde partnerine aşırı bağlanır, aşırı kıskançlık gösterir, kısıtlamaya çalışır ve psikolojik şiddet uygulayarak sürekli olarak aşağılamaya çalışır. Yaşadığı derin terk edilme korkusundan dolayı partnerini sürekli olarak manipüle ederek kendisine bağımlı hale getirir ve vazgeçilmez olduğu algısını yaratarak partnerinin ondan ayrılmasını engellemeye çalışır.
Güven Problemim mi Var?
Güven problemi yaşayan insanlar güvensizlikeri nedeniyle tamamen samimi ilişkiler kuramazlar ve arkadaş ilişkilerinde de çok seçici davranarak az sayıda arkadaşa sahip olurlar. Romantik ilişkilerindeyse arka arkaya veya aynı anda birçok yoğun, dramatik ve fırtınalı ilişkiler yaşamaya meyillidirler.
Gerçek bir nedene dayanmaksızın diğer insanların aldatıcı ve kötü niyetli olduğuna inanma eğilimindedirler. Güvensizlik ,bir kişinin hayatında baskın bir rol oynuyor gibi göründüğünde, sorunun kökeninde geçmiş hayal kırıklıkları veya ihanetler olabilir.
Güvensizlik, ihanete uğrama veya terk edilme deneyimine karşı geçerli ve gerekçeli bir tepkidir, ancak güvensizlik duyguları çok şiddetli olduğunda, kaygı, öfke veya kendinden şüphe ile sonuçlarak kişinin hayatı olumsuz yönde etkilenebilir.
Kişi güvensizlik duygularıyla iki farklı şekilde baş etmeye çalışıyor olabilir.
Güvenilmez kişilerle kısa süreli ilişkiler kurarak güvensizlik inancını pekiştirerek gerçekleşebilir.
Diğer baş etme yoluysa, kurduğu ilişkilerde kendisini fazla açmayarak, donuk bir şekilde yaklaşarak partneriyle aşırı bağ kurmaktan kaçınarak gerçekleşebilmektedir.
Kişi her iki şekilde de partneriyle derin bir bağ kurmaktan kaçınır, bu sayede yaşayacağı olası terk edilme ihtimaline karşın kendisini duygusal anlamda hazırlar ve korumaya geçer.
Eşim veya Sevgilim Beni Aldatıyor mu?
Güven problemi yaşayan insanların aklında sürekli eşim veya sevgilim beni aldatıyor mu sorusu olur.
Daha önceleri sadakatsizliğe uğrayan kişiler, sonraki ilişkilerinde hayatına giren kişilere de güven duyamazlar ve yeniden aldatılacaklarını düşünmekten kendilerini alıkoyamazlar.
Sadakat, güçlü bir ilişkinin temellerinden biridir. Bu nedenle, sadakatın bozulması ilişkiyi riske atar.
Sadakatsizlik, çiftin kendilerini güvende hissetmeleri için önemli ve gerekli olan güven duygusunu zedeler. Kişisel tatminsizlikleri nedeniyle sadakatsizlik gösteren kişi gerçeklikten kaçar.
Genellikle korku, güvensizlik veya düşük özgüven yüzünden memnuniyetsizlikleriyle veya ilişki içindeki sorunlarla yüzleşecek cesareti yoktur.
Bunun beraberinde partnerine duygusal bir bağımlılığı olduğu için partneriyle mutlu hissetmezken, aynı zamanda onsuz bir hayatı hayal de edemez.
Güven Problemimi Nasıl Yenebilirim?
Kişinin tekrar güvenmeyi öğrenmesi imkansız değildir.
Terapi, bireylerin güven problemlerinin kaynağını ele almasına ve tanımlamasına yardımcı olabilir. Güvenememek kişinin arkadaşlıklarını, evliliğini ve kariyerini mahvedebilir.
Geçmiş bir ilişkisinde sadakatsizlik yaşayan bir kişi, bu korkuyu gelecekteki her ilişkisine aktarabilir ve bu durum her iki taraf için de gereksiz bir acıya neden olabilir.
Bir uzman terapistle çalışarak, kişi geçmişteki güven sorunlarını gelecekteki korkulardan ayırabilir ve mevcut ilişkilerinde güveni nasıl yeniden inşa edebileceğini öğrenebilir.
Kişi terapi sürecinde, yaşadığı güven probleminin nerede ve ne zamanlarda olduğunu saptayarak, hangi hisleri ne zaman hissetiğini anlayarak problemine dair içgörü kazanabilir.
Terapi sürecinde güven ve karşılıklı saygı, terapist ve danışan arasındaki ilişkinin ayrılmaz bir parçası olduğundan, terapi sürecinin kendisi de birçok insanın tekrar güvenmeyi öğrenmesine yardımcı olur.
Güvensizlik, kişinin hayatını büyük ölçüde ele geçirir ve kişiyi mutlu olabileceği bir ilişkiden mahrum bırakabilir. Bu yüzden kişinin geçmiş olumsuz deneyimlerinden arınması adına bir terapistle çalışması en sağlıklısı olacaktır.
Kaynaklar
Hawley, Katherine. (2020). When Distrust Hurts: Psychology Today. Retrieved from: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/trust/202010/when-distrust-hurts
Lewicki, R. J., McAllister, D. J., & Bies, R. J. (1998). Trust And Distrust: New Relationships and Realities. Academy of Management Review, 23(3), 438–458.
Melisa Mori
Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.
Uzmanlık alanları: Çocuk, Ergen, Yetişkin, Aile, Çift, Cinsel Terapi.
Okan Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü tam burslu kazandı. Psikoloji Bölümü’nü (%30 İngilizce) burslu okurken başarısı sayesinde Çift Anadal Programı’na kabul edilerek Sağlık Yönetimi Bölümü’nü de tamamladı.