Ergenlikte Yaşanan Değişimler

Ergenlik dönemi özellikleri, çocuklukla erişkinlik arasında yer alan, bedensel ve ruhsal alanda önemli değişikliklerin belirdiği, hızlı bir büyüme ve olgunlaşma dönemidir. Bu dönem hızlı bir fiziksel, biyokimyasal, psikolojik ve sosyal büyüme, gelişme ve olgunlaşmanın yaşandığı dinamik bir süreçtir. Birey cinsel, fiziksel ve psikolojik gelişim, bilişsel ve sosyal değişim ile yetişkin olur. Bu dönem, karmaşık nöroendokrin mekanizmaların koordineli çalışması sonucunda hipotalamik – hipofiz – gonadal eksenin olgunlaşması ve aktivasyonu ile başlar. Bu ergenlik dönemi özelliklerinden birisi, birey, çevresel faktörlere maruz kalma, genetik değişkenler arasındaki etkileşim, zihinsel faktörler, beslenme ve yaşam koşullarından etkilenir. Bu nedenle ergenliğin yaşı ve süresi bir çocuktan diğerine farklılıklar gösterir. Ergenlik dönemi fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal, kültürel, ahlaki, mesleki, benlik saygısı ve kimlikle ilgili gelişmelerin olduğu bir süreçtir ve toplumsal üretkenliğin kazanılmasıyla sona erer.

Ergenlik döneminde meydana gelen değişiklikler biyolojik gelişim, iskelet sisteminde hızlı büyüme ve cinsel gelişim ile başlar. Ergen bir yetişkin gibi görünür, ancak bir yetişkin gibi davranmaz veya düşünmez. Ergen, fiziksel değişiklikleri içselleştirmeye çalışırken, bağımsızlık için mücadele eder. Ergenin aileden, kendisinden ve toplumdan belirli beklentileri vardır. Bunlar; sosyal kabul, bağımsızlık, aileden ve başkalarından sevgi bekleme, kendine saygı, başarı arzusu, fiziksel güçlülüğe ve güzelliğe sahip olmadır. Ergenin bu beklentileri karşılayamaması ya da bu değişimlere uyum sağlayamaması olumsuz sağlık davranışlarına yol açmaktadır. Bu olumsuz sağlık davranışları sonucunda önlenebilir hastalıklar ve ölümler görülmektedir. Günümüzde sağlıksız ve dengesiz beslenme alışkanlıkları ve buna bağlı hastalıklar gençlerin biyolojik ve psikososyal sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Toplumun hızla değişen güzellik standartları ve aşırı zayıflığın çekici bulunması, olumsuz sağlık davranışlarının ve yeme bozukluklarının artmasına neden olmaktadır.

Bu yaş grubunda en yaygın ölüm nedenleri motorlu taşıt kazaları, yaralanmalar ve intihardır. Korunmasız cinsel ilişki, alkol ve diğer madde bağımlılıkları, özellikle sigara içmek, kavga etmek, silah taşımak, araba kullanmak ve uygunsuz beslenme önemli hastalık nedenleridir. Ergenin sağlığını korumak için ergenliğe bağlı olarak meydana gelen değişiklikler patolojik durumlardan ayırt edilmeli, fiziksel ve psikolojik gelişimdeki anormallikler belirlenmelidir.

Fiziksel Değişimler

Fiziksel büyüme ve ergenlikte cinsellik:
Büyüme, hücrelerin sayı ve boyutlarının artması sonucunda vücut büyüklüğünün ve kütlesinin artmasıdır. Gelişme, organların biyolojik işlevlerinin farklılaşması ve olgunlaşmasıdır. Büyüme dinamik bir süreçtir ve ergenliğin sonuna kadar devam eder. ergenlik dönemi özellikleri değişimler çok hızlı gerçekleşir. Fiziksel değişiklikler, boy ve kilonun artması, ikincil cinsiyet karakterlerinin gelişmesi, yağ ve kas dokularının miktar ve dağılımının değişmesi, dolaşım ve solunum sistemindeki değişikliklerdir. Erkek çocuklarda ikincil cinsiyet karakterlerinin gelişimi testis ve peniste büyüme, kasık, koltuk altı ve yüzde kıllanma, sesin kırılması ve sperm oluşumu ile sonuçlanır. Kız çocuklarında ikincil cinsiyet karakterlerinin gelişimi memelerin gelişimi ile başlar, kasık ve koltuk altı kıllarının gelişimi ve ilk regl ile devam eder.

Ergenlik Sivilcesi

Ergenler psikolojik olarak hassastır. Vücutlarındaki ve görünümlerindeki değişikliklere karşı hassastırlar. Sivilceler genellikle gençleri en yüksek düzeyde psikolojik, sosyal ve fiziksel değişim geçirdikleri bir zamanda etkiler. Giysilerle örtülen alanlarla sınırlı olabilen diğer dermatolojik hastalıkların çoğundan farklı olarak, sivilce genellikle yüzde görülür, bu da vücut imajı ve sosyalleşme sorunlarını artırır. Sivilceli birçok insan, benlik imajı ve kişilerarası ilişkilerle ilgili sorunlar yaşar. Sivilcelerin etkileri alay edilerek, başkalarının incelemesiyle ve teşhir edilme duygusuyla daha da kötüleşir. Sıklıkla, sivilceli ergenlerde utanma belirgin bir tepkidir, çünkü ergenler için utanmayı ifade etmek, depresyon veya kaygıdan daha kolay olabilir. Sık sık sosyal kaygı yaşarlar ve genellikle bu durumlarını ortaya çıkaran faaliyetlerden kaçınırlar. Bu duygular genellikle yüzlerinin başkaları tarafından incelenmesi korkusuyla ilgilidir; ve mükemmel cildin toplumsal ideali, dış görünüşü en önemli faktör haline getirir. Sivilceli ergenler kendilerini rahatsız hissedebilir, göz temasından kaçınabilir ve saçlarını yüzünü kapatacak kadar uzatabilir; kızlar genellikle sivilce lezyonlarının görünümünü en aza indirmek için makyaj kullanır. Büyük sivilce, artan depresyon, kaygı, intihar düşüncesi, zayıf benlik imajı ve zayıf benlik saygısı ile ilişkilidir. Psikiyatrik semptomlar daha büyük sivilcelerde ve ergenlik dönemi özellikleri ileri evrelerinde daha sık görülür.

Sivilceli ergenlerde görünümden memnuniyetsizlik, utanma, özbilinç ve özgüven eksikliği vardır. Karşı cinsle sosyal etkileşimler, toplum içinde görünme ve yabancılarla etkileşim ile ilgili endişeler dahil olmak üzere sosyal işlev bozukluğu da bulunmaktadır. Sivilce ciddi hastalık, ölüm veya fiziksel sakatlıkla ilişkili olmasa bile, yine de sivilcesi olan bir ergen için önemli psikolojik ve sosyal sonuçlar doğurabilir. Sivilcenin psikolojik yükü, etkili akne tedavisi için güçlü bir gerekçedir. Uygun tedaviden sonra aknedeki iyileşmelerin benlik saygısında, beden imajında ve sosyal işlevsellikte artışla sonuçlandığı gösterilmiştir.

Psikososyal Değişimler

Ergen zamanla toplumsal görevleri benimseyen, kendi başına yaşamını sürdürmeye çalışan, yetişkinlik düzeyinde sorumluluklar üstlenen, yeni ilişkiler kurarak kendi kişiliğini bulan bir birey olur. Ergen bencilleşir, daha fazlasını ister, evdeki kurallardan şikayet eder, kendisine verilen hakları yetersiz bulur ve özgür olmak ister. Kendi kararlarını ve seçimlerini yapmak ister. Sosyal çevresinin merkezi aileden arkadaşlara ve okul gruplarına kayar. Evde kalmak istemez, dış dünyaya daha fazla ilgi duyar ve arkadaşlıklara daha fazla önem verir. Derslere ilgisi azalır, çalışma düzeni bozulur ve okul başarısı düşer. Anne ve babasına olumsuz tepkiler verir. Aile ilişkileri bağımlılıktan bağımsızlığa doğru değişir. Bireyin aileden uzaklaşması umutsuzluk, yalnızlık ve güvensizlik duygularına yol açabilir.

Bedia Oya Ateş

Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.