İçindekiler
Anksiyete veya kaygı; hem zihinsel, hem de fiziksel olarak negatif beklenti durumudur. Anksiyete Bozukluğu Nedir? Anksiyete genel hatlarıyla, zihinsel olarak kişiyi endişeye sürükleyen ve vücudun birçok farklı kesiminde dayanması güç rahatsızlıklara sebebiyet veren kaygı artışı olarak tanımlanabilir. Anksiyete Belirtileri 👇
Kaygı dediğimiz olguyu genel geçer bilgi zarar verici bir duygu durumu olarak tanımlasa da aslında harekete geçtiği süreç içinde gerçek ya da hayali, bilinmeyen bir tehlikeye yanıt vermeyi kolaylaştırır. Ancak tehditlere karşı koruyucu görevinden uzaklaşıp artık çarpık düşüncelere savaş açan bir otokontrol mekanizması haline geldiğinde kaygı, özü gereği olumsuz beklenti sebebiyle fiziksel uyarımlarda da bulunabilir.
Eğer siz de anksiyete yaşadığınızı düşünüyorsanız destek almak için yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.
Neden Biz?
Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.
Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.
Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.
👇
Anksiyete nedir sorusuna cevap verdiğimizde aslında anksiyetenin sebep olduğu tüm negatif geri dönüşler, dikkatinizi bir konuya çekmeyi amaçlar.
Anksiyete Nedir? Farkında olmadığınız, gerçek ya da hayali dediğimiz tehditlere karşı sizi uyarmak için gelişir ve hayatınızda önem verdiğiniz şeyleri korumaya yönelik değişim yapmanızı sağlar. Bu yüzden sürekli olmamakla beraber ara sıra ortaya çıkan anksiyete nöbetleri doğal karşılanır. Hatta bireyi daha üretken olmaya dahi itebilir.
Kaygı, bir bakıma geleceğin hayalini kurabilmek için ödediğimiz bedel olarak düşünülebilir.
Anksiyete Anında Ne Yapmalı ?
1-Derin Nefes Alın: • Derin ve yavaş nefes almak, vücudu sakinleştirebilir. Yavaşça burnunuzdan derin bir nefes alın, ardından ağzınızdan yavaşça verin. Bu süreci birkaç kez tekrarlayın.
2-Dikkat Dağıtıcı Teknikler: • Dikkatinizi başka bir şeye odaklamak, anksiyete ile baş etmeye yardımcı olabilir. Bir nesneye odaklanmak, bir kitap okumak veya bir puzzle çözmek gibi aktiviteler deneyin.
3-Meditasyon ve Mindfulness: • Kısa bir meditasyon yapmak veya mindfulness (farkındalık) tekniklerini kullanmak, şu anda olmayı ve zihinsel sakinliği artırabilir.
4-Müzik Dinlemek: • Rahatlatıcı müzik dinlemek, anksiyeteyi azaltabilir. Kişisel tercihlerinize uygun bir müzik seçin ve dinleyin.
5-Yer Değiştirme ve Hareket Etme: • Bulunduğunuz yerden kalkıp biraz hareket etmek, enerjinizi yönlendirmenize ve stresi azaltmanıza yardımcı olabilir.
6-Olumlu Düşünce
7-Sıcak Bir İçecek İçmek: • Sıcak bir içecek, genellikle sakinleşmenize yardımcı olabilir. Özellikle bitki çayları veya sıcak su içmek rahatlatıcı olabilir.
8-Soğuk Su İçmek veya Yüzünüzü Yıkamak: • Soğuk su içmek veya yüzünüzü yıkamak, vücut tepkilerini değiştirerek sakinleşmenize yardımcı olabilir. Bu yöntemler anında rahatlama sağlayabilir, ancak kronik anksiyete durumlarında uzman bir sağlık profesyoneliyle görüşmek önemlidir. Profesyonel yardım, anksiyete ile başa çıkma stratejileri konusunda daha kapsamlı bir destek sağlayabilir.
Anksiyete Nedenleri Nelerdir
Anksiyetenin gerçek nedeni, insan olmamızdan kaynaklı bir gelecek hayal etme arzumuzdan ve kapasitemizden köklerini alır.
Anksiyete, belirsizlik içinde verimli bir zemin bulur ki maalesef bu günlerde yaşantımızda oldukça fazla belirsizlik var.
Anksiyete gerçek dünyada olup bitenlerden etkilenmesi bakımından özeldir;
Örneğin, yaklaşmakta olan bir doktor randevusu, ilişkilerdeki karmaşa hali veya kira artışı gibi.
Söz konusu durum tamamen içsel mekanizmalarla da yaratılabilir.
Örneğin, gerçek veya hayali tehditlere karşı kurduğumuz düşüncelerle de anksiyeteye sürüklenebiliriz.
Yöneticimiz bir toplantıya bizi çağırdığında ne diyeceğimizi bilemeyip senaryolar üretmeye başlayabildiğimiz bu durumla günlük hayatımızda sık karşılaşırız.
Kaygı herkeste olduğu gibi günlük ya da dönemsel farkındalıklarımızdan kaynaklı yaşadığımız endişe olmaktan çıkıp kaygı bozukluğu haline gelirse İşte bu noktadan sonra kişinin akademik hayatı, sosyal çevresi ve iş ortamı kolaylıkla etkilenebilir. Kaygının bu tip dışa vurumlarından, mevcut kaygının artık anksiyeteye evrildiğini görürüz.
Anksiyete hem zihinsel hem de fiziksel olarak kişiyi olumsuz yönde etkileyen yüksek düzeyde kaygı korku ve huzursuzluk gibi duyguların yaşandığı psikolojik bir bozukluktur.
Anksiyete yaşayan bireylerde genellikle sürekli olarak kötü bir şey olacakmış hissi, kaygı ve endişe hali görülür. Kişi, bulunduğu ortama uyum sağlamaya çalışırken bu süreçte anksiyeteden kaynaklanan bedensel ve ruhsal etmenlerle başa çıkmaya çalışır. Bu durum, kişinin hayatını oldukça zor ve katlanılması güç bir hale getirirken aynı zamanda sosyal ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir.
Anksiyete, genellikle beyinde bulunan bazı nörotransmitterlerde oluşan dengesizlik sonucunda meydana gelir.
Anksiyete belirtileri çocukluk yıllarında başlayıp yetişkinlik dönemine kadar devam etmekte olup kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır.
Bireylerin düzenli olarak psikolojik destek alması ve doğru psikolojik tedavi uygulamaları ile anksiyete kontrol altına alınabilir ve bireylerin hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam etmeleri sağlanabilir.
Anksiyetenin belirtileri
Panikten dolayı nefes almada zorluk veya hızlı nefes alıp verme
Boğulma hissi
Göğüste kalp çarpıntısı
Endişeli ve huzursuz hissetme
Aşırı heyecan duyma
Ani sıcaklık basması ve terleme
Mide bulantısı
Titreme, sarsıntı
Uyku bozukluğu
Baş dönmesi, baş ağrısı
ANKSİYETEYE NE İYİ GELİR
Anksiyete bozukluğu bireylerde genellikle yaşanılan stresli ve travmatik durumlar sonrası gelişir. Bu durumlarda anksiyeteyi yatıştırmak için bazı yöntemler uygulanabilir;
EGZERSİZ VE SPOR YAPMAK
Anksiyeti hafifletmeye yönelik yöntemlerin başında kesinlikle egzersiz ve spor yer almaktadır. Egzersiz ya da spor yapmak nefes alışverişini düzenlerken vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizolu azaltır ve kişinin içinde biriken enerjiyi atmasına yardımcı olur. Yüzme, koşu,yürüyüş,yoga ve bahçe işleri gibi aktivitelerin stresi ve endişeyi azalttığı anksiyete ile mücadelede oldukça etkili olduğu gözlemlenmiştir.(Guszkowska,2020) Uzmanlar tarafından spor yapmanın anksiyete üzerindeki olumlu etkileri defalarca kanıtlanmış ve bu alanda yapılan çalışmalar devam etmektedir.
PSİKOLOJİK DESTEK
Psikolojik destek almak anksiyete ile başa çıkma konusunda en etkili ve tercih edilen yöntemdir. Terapide uzman psikologlar tarafından hassas ve özenli bir şekilde, danışanların ihtiyaçlarına yönelik profesyonel bir süreç yürütülür. Bu süreçte danışanın terapiye kendi isteğiyle gelmesi ve iyileşmeye açık olması çok önemlidir. Psikolojik destek anksiyeteyi yalnızca semptomlar üzerinden değil, aynı zamanda daha derine ve temel nedenlerine inerek etkili bir biçimde çözmeyi hedefler.
SAĞLIKLI UYKU DÜZENİ
Düzenli uyku kaygının azalmasında çok etkili bir yöntem olduğu gibi fiziksel ve zihinsel sağlık için de çok önemlidir. Uyku bireyin hayat kalitesini arttırırken daha kolay odaklanmasını sağlar. Düzensiz ve az uyuma kişinin bağışıklık sistemini zayıflatırken, eksik kortizol salınımı vücutta stres yaşanmasına sebebiyet verir.
SİGARA TÜKETMEMEK
Sigara ve alkol tüketimine son vermek anksiyete ile mücadele konusunda oldukça yardımcı ve etkili bir yöntemdir. Sigara içerisinde bulunan bağımlılık yapan maddeler barındırdığından dolayı kaygıyı arttırır. Sigara kullanımı sona erdiği takdirde kandaki oksijen miktarının artmasına bağlı olarak kişinin kaygı seviyesinde azalma gözlemlenir.
ANKSİYETE BOZUKLUĞUNU YENDİM
Anksiyete, kişinin hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen ve günlük yaşamını zorlaştıran bir durumdur. Ancak, doğru tedavi yöntemleri ve sürekli çaba ile bu zorlukların üstesinden gelmek mümkündür. Anksiyete ile tanışmak ve yaşanan duyguları derinlemesine çözümlemek, bu süreçte çok etkili bir adımdır. Bu süreçte psikolojik destek almak, egzersiz ve spor yapmak, zararlı hayat alışkanlıklarını değiştirmek anksiyete bozukluğunun üstesinden gelmeyi kolaylaştırır. Anksiyete bozukluğuyla mücadele ederken bireyin çevresinden gelen sosyal destek ve bireyin anksiyeteye karşı edineceği farkındalık bu sürecin üstesinden başarıyla gelinmesine fırsat hazırlar. Aile ve arkadaş desteği bireye moral kaynağı olurken yakın sosyal çevreden gelen bu destek bireyin anksiyete bozukluğunu yenmesi konusunda etkili olabilir.
ANKSİYETE ANINDA NE YAPILMALI?
Anksiyete her ne kadar yaşandığı anda kişiyi çok huzursuz ve sıkıntıda hissettirse de o anın üstesinden gelmek için yapılabilecek birkaç şey var.
1) 3-3-3 KURALI
Kaygı krizi yaşandığında, bu kural sayesinde odaklanma sağlanabilir ve birey sakin kalabilir. Bu kuralı uygulamak için birey, öncelikle etrafında gördüğü üç şeyin ismini söyler. Ardından, vücudundaki üç bölümü—bileklerini, parmaklarını ve kolunu—hareket ettirir. Bu teknik anksiyetenin başladığı anda uygulanırsa, zihinde dolaşan kaygılı düşüncelerden kurtulmaya, daha somut şeylere dikkat vermeye ve sakinleşmeye yardımcı olabilir.
2)NEFES EGZERSİSLERİ
Derin nefes alıp verme vücudun ihtiyaç duyduğu oksijen miktarını dengeye sokarken aynı zamanda sakinleşmeye de yardımcı olur. Kaygı esnasında odağı nefes alışverişine vermek yeniden odaklanmayı sağlar. Nefes egzersizlerini uygularken, vücudun gevşemesi için düzenli bir ritimle derin nefes alıp, belli bir süre nefesi tutup yavaşça vermek etkili olacaktır.
3)MEŞGULİYET
Anksiyete yaşandığı anda ayağa kalkılması ve kişilerin kendilerini meşgul edecek, zihinlerini dağıtacak fiziksel ve sosyal aktivitelerle ilgilenmeleri kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir.Endorfin hormonu salgılatacak olan yürüyüş, spor gibi aktiviteler anksiyete ile mücadelede için son derece önemlidir
4) OLUMLU ÖZ KONUŞMA VE ŞEFKAT GÖSTERME
Bireyin kendine olumlu sözler söylemesi ve kendisine şefkat göstermesi anksiyete anında bireyi çok rahatlatan bir yöntemdir. Birey kendisine gerçekçi ve olumlu sözler söylemesi kendine duyduğu güveni arttırırken olumsuz düşünceleri de azaltmış olur.
ABD’deki üç yetişkinden biri hayatının bir noktasında kontrolden çıkmış kaygıyla karşı karşıya kalmaktadır.
Anksiyeteye genellikle depresyonun eşlik ettiğini görürüz. Her iki durumda da ortak gözlemlenen semptomlar vardır ve beyindeki aynı yollar aktive olur. (bknz: Beyin Bölgeleri)
Biyolojik etkenler anksiyete yatkınlığını arttırabilir.
Örneğin, kişinin çocukken yaşadığı travma, aşırı korumacı ebeveyn modelleri bu yatkınlığa sebep olan parametreler arasına konabilir.
Anksiyete bizi tetikte ve bir anlamda hayatta tuttuğu için, kaygıyı tamamiyle yok etmek bizler için ne mümkün, ne de istenilen bir durumdur.
Tedavi gerektiren durumlar, kaygıyı yönetilebilir seviyelerde tutmaya yöneliktir.
Anksiyete terapi ve ilaç yardımıyla, hatta gerekli görüldüğünde ikisi de kullanılarak başarıyla tedavi edilebilir.
Günlük hayatımıza kattığımız düzenli nefes egzersizleri veya spor, kaygıyı yönetmekte önemli bir yere sahiptir.
Başa Çıkma Yöntemleri
Anksiyete Nedir? Günlük yaşantımızda yaşadığımız olaylar sonucunda vücudumuzda pozitif duyguların yanında negatif duyguları da bulundururuz.
Hayat koşuşturması ara ara endişe dalgasının vücudumuza yayılmasını sağlamaktadır ve bu kabul edilebilir bir durumdur. Kaygı da bu negatif duyguların içerisinde yer almaktadır ve günlük yaşantımızın bir parçasıdır. Örneğin hazırlamanız gereken bir sunum, yetişmesi gereken bir iş, kazanılması gereken bir sınav veya ailevi problemler, para, çocuklar ve bunlar gibi birçok konu insanı kaygılandırabilir.
Anksiyete Nedir? bu durum ruhsal sağlığımızı bozup, günlük işlerimizi etkilemeye başlıyorsa örneğin işimizden aldığımız verimi düşürüyorsa veya yakınlarımızla olan ilişkilerimizi bozuyorsa bunlara benzer birçok probleme sebep oluyorsa artık hastalık halini almış demektir. DDM ailesi olarak 25 kişilik uzman kadromuzda Pendik, Kadıköy şubelerimizin yanında, yeni açılan Nişantaşı şubemizde ağırlamaktan mutluluk duyarız. Peki bu rahatsızlığın adı nedir?
Yaygın anksiyete bozukluğu nedir
Anksiyete günümüzde oldukça yaygın olan bir sağlık sorunudur. Özellikle gençler ve çocuklar arasındaki görülme sıklığı günbegün artış göstermektedir.
Son zamanlarda kaygının birçoğumuzun hayatında daha geniş bir yer kaplamasının sebebi, içinde bulunduğumuz modern hayatta kontrolünü sağlayamadığımız ekonomi ve kültür gibi değişkenlerin, sistemin içinde nefes alan birer canlıymışçasına, kendi homeostatik döngülerinde değişime uğramasıdır.
Sizin de tahmin ettiğiniz gibi bu döngü nedeniyle ortaya çıkan belirsizlik hali, anksiyeteyi üretecek mükemmel bir zemin hazırlar ama ona direkt sebep olmaz!
Günümüzde kaygı bozukluğunun gençler arasında bu kadar sık görülmesinin gözle görülür iki önemli nedeni var.
Bunlardan biri, ebeveynlerin çocuklarına karşı aşırı korumacı yaklaşımları, diğeri ise sosyal medyanın yükselişi.
Teknolojinin, insanlara birbirleriyle bağ kurmaları için yeni olanaklar sağladığı yadsınamaz bir gerçek; ancak negatif sonuçlanan sosyal karşılaştırma ve sosyal dışlanma gibi durumlara da önayak oluyor.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir
Anksiyete Belirtileri, Anksiyete kendisini sonu gelmeyen kaygı dolu döngülerinin yanı sıra kalp çarpıntısı, vücutta rahatsızlık, titreme, kulaklarda çınlama, nefes darlığı şeklinde de gösterebilir. Ancak anksiyete kaynaklı somatik semptomlar bir o kadar yanıltıcı da olabilir. Anksiyete Belirtileri bu tip semptomlar kalp krizi ve kaçınılmaz ölüm gibi panik atağın önemli özelliklerinden olup yanlış yorumlanabilir ve tıbbi teşhislerde de yanlış yönlendirmeye neden olabilir.
Anksiyete Belirtileri fiziksel semptomların fiziksel nedenlerin sonucu olduğunu düşünülebiliriz. Yani semptomların yanlış okunması ve haliyle yanlış yönlendirilmesi sonucunda, yansıyan sorunlara takılıp kalır ve kök sorunun tesbitini ertelemiş olabiliriz.
Anksiyeteye Ne İyi Gelir ?
Öncelikle anksiyetenin ne olduğundan biraz bahsetmek isterim. Anksiyete, genellikle gelecekteki belirsizlik veya potansiyel tehlikelere karşı duyulan bir endişe veya korku durumunu ifade eden bir terimdir. Anksiyete bozuklukları, genetik faktörler, çevresel etmenler, biyokimyasal faktörler ve bilişsel faktörler gibi birçok etmenin birleşimi sonucu ortaya çıkabilir. Toplumun yaklaşık olarak %18’i kaygı bozukluğu probleminden muzdariptir ve problemin artış derecesi ile beraber hastalık seviyesinde seyredebilir. Anksiyetesi olan bir kişi, her zaman en kötü senaryoyu düşünür ve bu düşünceler kontrolü dahilinde gerçekleşmez. Sürekli olarak kaygı, endişe yaşayan bir kişinin sosyal hayatı sekteye uğrayabilir, ruhsal sağlığı bozulabilir ve gündelik işlerde ki verimi azalabilir. Anksiyete bozuklukları kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Belirtileri şöyle sıralayabiliriz: -Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmek -Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak, -Kötü bir şey olacakmış gibi endişeli hal -Kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma -Aşırı terleme -Ellerde titreme hali -Odaklanma, konsantrasyon problemleri -Hazımsızlık sıkıntıları -Kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma hali -Uyku problemleri başlıca semptomlardan sayılabilir. Tetikleyen Nedenlerden kısaca bahsetmek gerekirse başlıca nedenlerin başında hayatımızın her alanını etkileyen stres faktörünü sayabiliriz.Yasaklı madde kullanımı,travma sonrası olaylar,kalıtımsal etkenler,depresyon,fazla kafein tüketimi… gibi pek çok unsur da anksiyete tetikliyecileri arasındadır.
Kaygıya Ne İyi Gelir ?
Kaygı bozukluğu günlük hayatımızda rutin işlerimiz arasında karşımıza çıkan bir problemdir.Bu tip durumlarla karşı karşıya kaldığınızda ne yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz.Bu yüzden size kendi kendinize de yapabileceğinizin ve sizi biraz olsun yatıştırabilecek doğal yöntemden bahsetmek istiyorum: Egzersiz,bahçe işleri ile uğraşmak, Cinselik, Meditasyon, Yoga, Akupunktur, Masaj, Biofeedback, Uyumak, Günlük tutmak… İçinden size en yabancı gelebilecek olan biofeedbacki açıklamakla başlayalım.Biofeedback; Uzman bir terapist sizi endişelendiren şeyleri düşünmeniz için size rehberlik ederken, bir bilgisayar beyin dalgalarınızı okur ve size geri bildirim verir. Terapistinizle sakinleştirici stratejiler uygularsınız ve nasıl çalıştıklarını görmek için bilgisayardaki geri bildirimleri izlersiniz. Zamanla, bu endişenizi kontrol etmenize yardımcı olabilir. Her şeyin başında en önce kaygı anındaki düşüncelerinizin ne olduğunu tespit etmelisiniz.Daha sonrasında bu endişelerin kaynağının nerden geldiğini bulmak sizin için en çözümsel yollardan biri olabilir.Sinir ve kasları gevşetmek size bunlardan iyi gelebilir.Bunun için birkaç yöntem mevcuttur:Yoga,meditasyon,spor,nefes egzersizleri gibi… hobilerinizle uğraşarak kendinizle vakit geçirmek de size iyi gelebilir. Size kendi endişelerime iyi gelen bir yöntemden örnek verebilirim : Günlük tutmak. Günlük tutmak, endişelerimi kaleme alarak bir bütün halinde görerek çözümlemeye yardımcı oluyor. Kaygıları hafifletmek için beslenme düzenine rahatlatıcı gıdalar eklemek de bir yöntemdir. Bunlara örnek olarak; Somon,papatya çayı,bitter çikolata,zerdeçal,yeşil çay… gibi gıdalar örnek verilebilir. Düzenli sporun da kaygıyı azaltmakta önemli bir yeri olduğu çalışmalarla tespit edilmiştir. Anksiyete tedavisi için son dönemde ortaya çıkan birkaç değişik terapi yöntemi de bulunmaktadır. psikoterapist Sheri Heller, stresinizi soğutma yönteminin öneminden bahsediyor. ‘Ellerinizi buz gibi soğuk suya sokun ve sonra biraz da yüzünüze soğuk su çarpın. Soğuk su ile yapılan hissel stimülasyon anksiyete ile birlikte gelen hoşnutsuz duyguları kırıp yok etmeye yarayabilir. Ayrıca stres hormonu olan kortizol de düşecektir.’ Şeklinde yöntemini açıklamış. terapist Nicole O-Pries şöyle diyor; ‘Ellerinizi bacaklarınızın yanlarına koyun. Yumruklarınız iyice sıkın, sonra derin bir nefes alıp nefesinizi verirken yumruklarınızı bırakın. Sonra parmaklarınızı iyice gerdirecek şekilde ellerinizi açın ve baştan başlayın. Panik hissiniz azalana kadar bu gevşeme hareketini yapabilirsiniz.’psikoterapist Lauren Rose’a göre insanların haber kaynakları yüzünden anksiyete yaşadıkları bir çağda yaşıyoruz. ‘Sosyal medya ve genel olarak internet, anksiyete ve korkuyu yükselten mecralardır çünkü burada alınan yanlış veya gereksiz bilgiler kişiyi olduğundan daha kötü hissettirebilir. klinik sosyal hizmetler uzmanı Julia Colangelo şöyle anlatıyor; ‘İçinde bulunduğunuz mekandaki farklı renkleri, rakamları, eşyaları sayabilirsiniz. Panik halindeyseniz, ayaklarınızı yere bastıracak çok güzel bir zeka oyunudur.’ Bunlar da yaygın olarak bilinmese de etkili yöntemleri arasında görülmektedir.
Anksiyete Problemini Yenmek:
Anksiyete bozukluğunu yenmek için pek çok Farklı doğal ve zihinsel yönteme başvurulabilir.Bunların yanında da bir de klinik yollar mevcuttur. Bir klinik psikologla görüşüp bu konuda terapi almak ve eğer ki uygun görülüyorsa bir psikiyatrist eşliğinde ilaç tedavisine başlamak en etkili yöntemdir diyebiliriz.
Tedavi edilmezse ne olur
Anksiyete Belirtileri ara sıra ortaya çıkan ve hayatta kalmanın kaçınılmaz bedeli diyebileceğimiz anksiyete nöbetleri oldukça normaldir. Ancak bazen endişeler kontrolden çıkabilir.
Endişeler farkındalığımızın olmadığı, nedenini bilmediğimiz bir sorunla birlikte baş gösterebilir.
Söz konusu kaygı karşılaşılan duruma oranla çok şiddetli, uzun soluklu olabilir ve sorunlara çözüm getirmeye yönelik her türlü çabayı alt edebilir. Bu tip endişeler kişiyi rahatsızlık teşkil edebilecek durumlardan kaçınmaya sevk eder.
Kaygı, zihni çok yoğun meşgul eden düşüncelerin günlük performan ve aktivitelere müdahale edip engel oluşturmasıyla kaygı bozukluğu haline gelir.
Çeşitleri Nelerdir
Anksiyete teşhisi sırasında kaygı bozukluğu kendini birkaç şekilde gösterebilir. Yetişkinler arasında iş, aile, para, sağlık gibi hayatın önemli alanlarında yaygın anksiyete bozukluğu oldukça sık görülür. Öte yandan, sosyal anksiyete bozukluğu daha dar bir alanı kapsar ve başkalarının hakkımızda yaptığı değerlendirmeden duyduğumuz kaygı, korku ve endişe olarak kendisini gösterir. Bu tip kaygı sorununu genç yetişkinler arasında daha sık görürüz.
Fobiler genellikle belirli nesneleri veya deneyimleri hedef alır. Bazen anksiyete aniden olaya intikal eder ve yoğun bir patlamayla dakikalar içinde yükselen duygu durumuna ve tepkiye neden olur.
Panik ataklar rastgele hiç yoktan ortaya çıkıyormuş gibi görünebilir veya ortaya çıkış sıklığı kişiyi saf dışı bırakabilir.
Söz konusu hangi anksiyete bozukluğu olursa olsun, bilinmesi gereken en önemli şey her türden anksiyetenin tedavi edilebilir olduğudur.
Anksiyete ne demek?
Sizi devamlı kaygılandıran düşünceler, günlük hayatınızı ve sosyal çevrenizi, ailenizi etkilemeye başladıysa alanında uzman biri tarafından görüşmeniz gerekmektedir. Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Olarak alanında uzman psikiyatrist, psikolog 25 kişilik ekibimiz bulunmaktadır. Pendik, Kadıköy (Caddebostan) şubelerimizin yanında Nişantaşı’nda da bir şubemiz bulunmaktadır.
Uzmanlar sizin anksiyete bozukluğu rahatsızlığınızın olup olmadığını anlamak için bazı testler yapabilir ve size çeşitli sorular sorabilir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Anksiyete bozuklukları başlı başına terapi ile başarıyla tedavi edilebilir veya ilaçla desteklenip kişinin hayat tarzında değişikliklere gitmesi istenebilir.
Bilişsel-davranışsal terapi (BDT) kişinin kaygı bozukluğuna göre şekillendirilmeli.
Kişiye özel tasarlanan bir terapi ele alınabilecek en efektif seçeneklerden bir tanesidir.
Bilişsel-davranışçı terapiyle ilerleyen hastalar kendilerine yoğun sıkıntı ve stres yaşatan çarpık düşünce yapılarını fark etmeye ve bunlara karşı terapistle birlikte yeni düşünce kalıpları oluşturmaya çalışır.
Davranışsal yaklaşım kapsamında çalışılması mümkün olan bir diğer terapi metodu da maruz bırakma terapisidir. Maruz bırakma terapisi ile hastalar, ta ki artık spesifik duruma veya objeye korku cevabını oluşturmayana kadar güvenle ve adım adım korkularına maruz bırakılırlar.
İlaç tedavisi, hastaların terapide yeteri kadar odaklanıp konuşabilmeleri ve boşalım yaşayabilmelerini sağlamak için kullanılır.
Uzun vadeli anksiyete yönetiminde, kişinin yaşam tarzında yaptığı değişiklikler önemli bir rol oynar. Egzersiz, nefes egzersizleri ve meditasyon programları kaygı bozukluğunun birçok spesifik katmanını ele alır.
Anksiyete için En İyi Terapi Hangisidir?
Anksiyete için ilk sırada gözetilen terapi, bilişsel-davranışçı terapidir.
Kişinin kaygısı yüzünden ulaştığı çarpık düşünceler, danışana pratik ve şimdiye odaklanan terapiyle gösterilebilir.
Kişinin çarpık düşüncelerine yönelik kazandığı bu farkındalık, bir tepkimeyi tersine dönüştürmeye yönelik teknikler sunmanın yanı sıra kişinin korkularla güvenli bir şekilde yüzleşebilmesini sağlar.
Diğer tüm tedaviler gibi amaç sakinliği sağlamaktır. Ama terapi bundan da fazlasını sağlayabilir. Kişinin kaygıyla baş ederken, daha doğrusu baş edemezken, üstünlük kurmakla tehdit ettiği kontrolü, tekrar ele almasını sağlar.
Diğer yandan, terapi özünde bir insan aracılığıyla, gerçek bir bağlamda gerçekleşiyor olmasıyla bir artıya sahiptir. Birer sosyal canlı olan bizler, bütünüyle başkalarının etkilerine uyum sağlamış sinir sistemlerine sahibiz. Bu anlamda yakınınızda bulunacak yardıma açık biri güçlü sinyaller göndererek; olumlu, direkt ve güvenli bir bütün sağlayarak kaygı bozukluğunun yol açtığı ve görmenizi sağladığı tehditkar çevresel veya içsel faktörlere adeta karşı savaş açabilir niteliktedir.
Yetkin isimlerden psikolojik destek için ekibimizi inceleyin!
Yazar: Elifsu Bayhan & Zeynep Hande GÖK
Kaynak: Psychology Today
Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.
Uzmanlık alanları: Çocuk, Ergen, Yetişkin, Aile, Çift, Cinsel Terapi.
Okan Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü tam burslu kazandı. Psikoloji Bölümü’nü (%30 İngilizce) burslu okurken başarısı sayesinde Çift Anadal Programı’na kabul edilerek Sağlık Yönetimi Bölümü’nü de tamamladı.