Saldırganlık(Agresyon)

Saldırganlık veya agresyon, kısaca öfke veya antipati gibi duygularla düşmanca veya şiddet içeren davranışlarda bulunma durumudur.

Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde başlayan ve ilgilenilmemesi durumunda ise, ilerleyen yaşlarda daha büyük rahatsızlıklara neden olabilen saldırganlık; genetik, çevresel veya sosyo-kültürel faktörlerden kaynaklanabilir. Bu yüzden eylemin niyeti oldukça önemlidir. Bu doğrultuda saldırganlık başkalarını incitmeyi amaçlayan her türlü davranış ya da eylem olacaktır.

Saldırganlık, diğer kişiye zarar veren bir davranıştır ve maksatlı olarak yapılır. Kurban bu zarar verici davranışı istememektedir.

Nefret cinayetleri, silahlı ve/veya kesici aletli çatışmalar, trafik canavarlığı, fiziksel güç içeren saldırılar, dövüşmek ve taciz gibi eylemler saldırganlık örnekleridir.

Eğer siz de agresyon yaşadığınızı düşünüyorsanız destek almak için yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.

Neden Biz?

Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.

Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.

Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

👇

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Saldırganlık Türleri Nelerdir?

Saldırganlık nedenlerine ve ifade ediliş biçimlerine göre ikiye ayrılır.

İlk olarak saldırganlığın nedenlerine göre türleri; “Tepkisel saldırganlık” ve “Araçsal saldırganlıktır.”

Tepkisel saldırganlık, bir provokasyona gösterilen tepki sonucu ortaya çıkar.

Araçsal saldırganlık ise belirlenmiş bir amaca ulaşmak için yapılan saldırgan davranışlardır. Bu saldırganlık amaca ulaşmaya yönelik olur.

Saldırganlığın ifade ediliş şekline göre türleri ise “Direkt-Dolaylı”, “Aktif-Pasif” ve “Sözel-Fiziksel” saldırganlıktır.

Direkt saldırganlıkta kişi bir saldırıyı bizzat kendi gerçekleştirirken dolaylı saldırganlıkta bu saldırı için biri tutulabilir.

Örneğin bizzat cinayet işlemek yerine kiralık katil tutmak.

Öte yandan saldırganlık aktif yani fiziksel bir şiddet olabileceği gibi pasif de olabilmektedir.

Örneğin sevmediği bir çalışma arkadaşının işini geciktiren çalışanın tutumu pasif saldırganlığa girer. Yine aynı birey bu çalışma arkadaşı hakkında çıkan dedikoduların yalan olduğunu bilmesine rağmen karşı çıkmayıp susarsa dolaylı, pasif ve sözel saldırgan tutumuna sahip olur.

Saldırganlık (Agresyon) Nedir?

Saldırganlık Nedenleri

Araştırmalar saldırganlığın büyük ölçüde, beynin amigdala olarak bilinen bölümü tarafından kontrol edildiğini söylemektedir.

Amigdala, saldırganlık ve korku algılarımızı ve bunlara olan tepkilerimizi düzenlemekten sorumlu bir beyin bölgesidir. Bu sebeple bireyin sinir sisteminde kafa travmalarına bağlı veya doğuştan olan bir hasar, saldırgan davranışlar sergilemesine yol açabilir. Öte yandan sosyal öğrenme saldırganlık için bir diğer nedendir.

Saldırgan davranışlar sergileyen ebeveynler ya da akranların gözlemlenmesi, taklit edilmesi ve bu davranışların ödüllendirilmesi öğrenme yoluyla sonradan kazanılmış bir saldırgan davranışlar bütünü oluşturacaktır.

Saldırganlığın ortaya çıkmasında hormonların belirgin bir rolü vardır. Bu açıdan en önemlisi, hem hayvanlarda hem de insanlarda artan saldırganlıkla ilişkili olan erkek cinsiyet hormonu testosterondur.

Yapılan araştırmalar, testosteron seviyeleri ile bu olgu arasında güçlü bir ilişki bulmuştur. Testosteron, beynin saldırgan davranışları kontrol eden çeşitli alanlarının gelişimini etkileyerek saldırganlığı tetikler. Yüksek seviyede testosteron hormonu bireyleri daha saldırgan yapmaktadır.

Erkeklerde testosteron seviyeleri kadınlara göre çok daha yüksek olmasına rağmen, testosteron ve saldırganlık arasındaki bu güçlü ilişki kadınlarda da görülmektedir.

Serotonin hormonu da saldırganlığı engelleme eğiliminde olduğu için önemlidir. Düşük serotonin seviyelerinin bireylerin dürtüsel saldırganlıklarını arttırdığı bilinmektedir. (bknz: Serotonin Nedir?)

Alkol ve madde bağımlılığı, ağır ruhsal bozukluklar ve antisosyal kişilik bozuklukları da saldırgan davranışları arttırır. Kültürel değerlerinde saldırganlığa etkisi vardır. Kan davaları gibi şiddetin norm olarak kabul edildiği ve toplum tarafından değer verildiği koşullar insanları saldırganlık göstermeye eğilimli kılmaktadır.

Saldırganlık ve Tedavisi

Saldırgan davranışları tedavi etmeye ve yerine yapıcı eylemler koymaya yardımcı olmak için psikoterapi önerilebilir. Örneğin, bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireylerin davranışlarını nasıl kontrol edeceğini öğrenmesine yardımcı olur.

Başa çıkma mekanizmaları geliştirir. Ayrıca eylemlerin sonuçlarını anlamalarına da yardımcı olabilir. Konuşma terapisi başka bir seçenektir. Saldırganlığınızın nedenlerini anlamanıza yardımcı olabilir. Negatif duygularla başa çıkmanıza da yardımcı olabilir.

Siz de psikolojik destek için Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi uzman kadromuzu inceleyebilir ve randevu alabilirsiniz.

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Gökçenil Ekşi

Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.