Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği, yeteneklerimiz ve kişiliğimiz hakkında gerçekçi bir düşünceye sahip olmamaktan kaynaklanır. Bu gerçekçiliğin yanı sıra olumlu bir düşünceye de sahip olmasdır. Bu gerçekçiliğin yanı sıra olumlu bir düşünceye de sahip olmasıdır. Özgüven eksikliği ise; kişinin bunlardan şüphe duymasıdır. Yani kişi kendi yeteneklerinin ve kişiliğinin farkında olmayıp bunlara dair olumsuz bir düşünceye sahip olmaktır.

Eğer siz de özgüven eksikliği yaşadığınızı düşünüyorsanız destek almak için yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.

Neden Biz?

Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.

Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.

Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

👇

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Hayatımızın çoğu kısmında birçok kez duyduğumuz ’öz’’ ve ‘’güven’’ sözcüklerinin birleşmesiyle oluşan özgüven, kişinin kendisine ve kabiliyetlerine duyduğu güveni ifade eder. Özgüven, kişiliğin oluşumundaki en büyük yapı taşlarından biridir. Yapılan araştırmalar özgüven olgusunun bireyin ruh sağlığı, mutluluğu, hayat kalitesi ve başarısını büyük oranda etkilediğini göstermektedir. Bu yazıda özgüveni geliştirmek üzerine bilgi vereceğiz.

Özgüven Eksikliği nedir?

Özgüven eksikliği; kişinin kendi kabiliyetlerine ve olaylarla başa çıkma becerisine güvenmemesi, verilen işleri belirli standartlarda yapabileceğine inanmaması şeklinde tanımlanabilir. Özgüven eksikliği yaşayan bir kişi yeni sorumluluklar almaktan, yeni işlere girmekten kaçınabilir. Bazen hiç denemediği şeylere dair bile yapamayacak gibi hissettiği için adım atamaz. Bu şekilde kaçınmalarla kişi kendi öz yeterliliğini bir türlü geliştiremez ve sürekli yetersiz hissettiği bir döngüde hapsolur. Bu döngüde kalmak kişinin umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmasına sebep olabilir.

Bende özgüven eksikliği olduğunu nasıl anlarım?

Kendiniz hakkında genelde olumsuz şeyler düşünüyorsanız, kendinizi sık sık değersiz ve yetersiz hissediyorsanız, insanlara sınır koymakta zorlanıyorsanız, hayır demek ya da hakkınızı savunmak sizin için zorsa, başınıza gelen her olayda ilk önce kendinizi suçlama eğiliminiz varsa, karar vermekte zorlanıyor ya da karar verirken başkalarının onayına çok fazla ihtiyaç duyuyorsanız özgüven eksikliği yaşıyor olabilirsiniz.

Özgüveni Arttırmak için Bazı Yöntemler:

Yetersizlik hissi, kişinin kendisini daimî olarak eleştiren iç konuşmasıyla oluşabilmektedir. “Bu işte hiç iyi değilim/Hiçbir şeyi beceremiyorum/ Yeteneksizim/ Çok çirkinim”gibi ifadeler kişide özgüven eksikliğine, umutsuzluk, yetersizlik ve değersizlik gibi duygulara sebep olmaktadır. Kendimizle olan bu olumsuz iç konuşmalarımızın üstesinden gelebilmemiz için belli yöntemler vardır. Aşağıda bu yöntemler ele alınacaktır.

Kendi düşüncelerinizi takip edin:

     Olumsuz düşüncelerinizi izleyip not edin. Bunu yapmak aklınızdan kendinizle ilgili olumsuz bir düşünce geçtiği zaman bu düşüncelerin farkına varıp bu düşünceler için hazırlıklı olmanızı sağlamanın ilk adımıdır. Not aldığınınız ve kendi becerilerinizle ilgili tekrarlayan olumsuz düşünceleri gerçekçi açıdan değerlendirin. Bu değerlendirmeyi yaparken hayatınızda zorluklarla iyi bir şekilde baş ettiğiniz dönemlerden gerçekçi kanıtları kullanabilirsiniz. Böylece not ettiğiniz olumsuz düşüncelerle ilgili tekrar bir düşünce belirdiği zaman bunun özgüveninizi düşürmesi yerine bu düşünceleri çürütebileceksiniz.

    İç eleştirinize karşı koyup kendinizle konuşun:

    Aklınıza bu tarz kendinizi aşağılayan ifadeler geldikçe bu düşünceleri tanımak için yazmak üzere kendinizi geliştirin. Bu düşüncelerinizin niçin çarpıtılmış olduğunu öğrenin ve bu düşüncelerinizle konuşun. Örneğin, ‘Hiçbir görevi doğru yapamıyorum ben beceriksiz bir insanım’ düşüncenize yanıt olarak ‘Ben de her insan gibi bazı hatalar yapabilirim, her şeyi doğru ve eksiksiz yapamayabilirim, hatalarımdan ders çıkarabilirim bunu gereğinden fazla abartmamalıyım.’ şeklinde kendi iç sesinizle konuşabilir veya bunu yazılı olarak ifade edebilirsiniz. Bunu yaparak, kendinize daha objektif bir gözle bakabilirsiniz ve eleştirel iç sesinizin söylediklerini doğruymuş gibi kabul etmek yerine karşı koyup, sorgulayıp daha gerçekçi açıdan durumu değerlendirirsiniz.

    Kendinize şefkatli davranın:

    Bazen insanlar kendilerine karşı çok acımasız ve eleştirel suçlamalar yöneltebiliyor. Bu düşünceler, kişide kendine karşı olumsuz etiketler oluşturup kişinin gerçeği görmesini engelliyor. Bu durumda bu etiketlere bakmayıp gerçekten ne demek istediğinizi kendinize sormanız ve bu etiketi tanımlamaya çalışmanız sizlere yardımcı olabilir. Bu acımasız etiketlerden kurtulmaya ve kendinize şefkatle yaklaşmaya başladığınızda, bunların gelişigüzel anlamı olmayan, fazla abartılı ve genellenen düşünceler olduğunu fark edeceksiniz. Bunlardan kurtulduğunuzda var olan gerçek sorunu tanımlayabilir ve bu sorunla yüzleşebilirsiniz. Sorunla yüzleşmek de sizi yaratıcı çözümler bulmaya yöneltebilir. Yaratıcı çözümler bulmak özgüveninizin artmasına sebep olacaktır.

    Gerçekçi hedefler koyun:

    Yapmak istediğiniz şeyler için geliştirmek istediğiniz yönlerinizi tespit edin ve bunları yapabilmek için kendinize gerçekçi hedefler koyun. Bazen kişiler kendilerinden beklentilerini yüksek tutup bunu gerçekleştiremeyince daha da yetersiz hissedebiliyor. Ulaşmak istediğiniz sonuç için yapılması gerekenleri küçük ve somut adımlara bölmek ve zorlanarak da olsa küçük adımları yaparak başlamak kişinin özgüvenini geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Küçük adımlarla olsa bile başlamak ve ilerlediğinizi görmek sizi motive edecek ve daha fazlasını yapabilmek için kendinizde güç bulacaksınız. Ek olarak, gelişiminizi değerlendirirken sonuç odaklı olursanız kendinizi hedefe ulaşamadığınız için yetersiz hissedebilirsiniz. Bunun yerine süreç odaklı olup henüz hedefe varamasanız da çabanızı takdir etmeniz ve başladığınız noktayla şu an bulunduğunuz noktayı karşılaştırmanız motivasyonunuzu da arttıracaktır ve süreci kolaylaştıracaktır.

    Kendinizi yetersiz bulduğunuz konulardan kaçınmalarınızı azaltın:

    Özgüven eksikliği yüzünden hayata dair atmak istediğiniz ama atamadığınız adımlar varsa bunları tespit edin. Size göre zorluk derecesine göre bunları sıralayın. En basitten başlayarak “yapamayacağım” inancıyla geride durduğunuz şeylere adım atın ve kaçınmalarınızı azaltın. Listenizdeki bir konuda artık eskisi gibi zorlanmadığınızı fark edince bir üstteki zorluk seviyesindeki maddeye geçin. Kendinizi geride tutarak kaçındığınız her şey anlık olarak sizi rahatlatsa da uzun vadede özgüven eksikliğinin temelinde yatan “yapmayacağım” inancını besleyip güçlendirdiğinden özgüven eksikliğinizi arttırır.

    Bir uzmandan destek alın:

    Yukarıdaki maddeleri uygulamakta zorluk yaşıyorsanız, bu alanda çalışan bir psikologdan psikolojik destek alın. Tarafsız ve şefkatli bir uzmanın sürecinize eşlik etmesi özgüveninizi geliştirirken karşılaşacağınız zorluklarla daha rahat baş etmenizi sağlayabilir ve fark etmediğiniz noktalara ışık tutabilir.

    Şüphe duymadaki sebep birçok olabilir. Bunlardan biri güven eksikliğidir ve kişi bu nedenle kendi üzerine olumlu düşünmez. Bir diğer unsur; sevilme ihtiyacıdır ve sevildiğini hissetmemektir. Zaten özgüven sorunu yaşayan kişi ne kadar ilgi görürse görsün ona yetmeyecektir ve sevilmediğini düşünecektir. Kişinin pasif olması ve boyun eğmesi gibi unsurlar, hatta her şeye uyum sağlaması ve hiç itiraz etmemesi de eklenebilir. Yalnız kalmaktan çekindiği için o gruba uyum sağlar. Kişi kendisinden şüphe duyduğunda eleştiriyi çok ciddiye almaktadır; aşağılık duygusu baskın gelmektedir.

    Bir diğer önemli şey ise; özgüven eksikliğinin depresyon ile karıştırılmamasıdır çünkü depresif bir durumda olur kişi, içine kapanır, evinden çıkmak zor gelir. Ancak bunu ayırt etmek çok önemlidir. Özgüven sorunu yaşayan kişi de kendisini ortaya koymaktan çekinir ve bu depresyon ile karıştırılıp; antidepresan kullanmaya kadar giden yanlış bir tedavi olabilir.

    Özgüven Eksikliği ve Nedenleri?

    Ne olur da kişi kendisini keşfetmekten ya da sergilemekten uzak kalır? Bu problemin oluşması geçmişe dayanıyor olabilir; aşırı koruyucu ve otoriter bir anne/baba var ise ve çocukluğunuzda bu ebeveynlerden birisi ya da her ikisi tarafından baskı gördüyseniz ya da birey yerine koyulmadıysanız; ”sen sus çocuksun ne anlayacaksın?” gibi cümlelerle aşağılandıysanız bu özgüven eksikliğine yol açan büyük bir etken olabilir(Tabi bu eleştiri hiçbir zaman tek seferle sınırlı kalmıyor ise yani süreklilik arz ediyorsa.).

    Bir başka açıdan bakıldığında; aşırı koruyucu ve zorlayıcı anne/baba varsa; bu sefer de hata yapmanıza ya da sorumluluk almanıza hiç olanak tanımadığından birey olarak kendinizi ortaya koymanız ya da riskli durumlar karşısında karar verme mekanizmanızın gelişmesi mümkün olmaz. Bu seferde sizin yerinize sürekli hareket eden birisi olduğundan yetişkin olduğunuzda ve kendinizle kaldığınızda özgüven sorunu yaşayabilrsiniz.

    Özgüven Arttırmak İçin Neler Yapmak Gerekir?

    Özgüven sorunu yaşayan bireylerin istedikleri kariyer gelişimini bile sağlamayadığı bilinen bir gerçek. Öncelikle bireysel değerlendirme yapmak çok önemli. Ben kimim, değerlerim, yeteneklerim, tercihlerin neler gibi; kişinin kendisinin farkında olması ile başlaması gerekir. Bir diğer önemli ama zor olan kısım risk almaktır; yani kendiniz olmaya daha doğrusu kendimizi ortaya koyarken çekindiğimiz durumların üzerine gitmeli yani risk almalısınız.

    İç muhasebe yapmak da, bir diğer önemli etken. Kişi kendisinin farkına varmaya çalışırken ya da bir durumla karşılaştığında vazgeçmeye çok meyilli olacaktır.

    Ancak önemli olan neye eğilimi olduğundan; kendini nasıl hissettiğidir. Bir diğer önemli madde de özeleştiri yapmak ama burada özeleştiri derken bahsettiğim olumsuz şeyler değil bir tek kimseye bağlı olmadan kendi yaşamınız üzerinde aldığınız kararlar ve koyduğunuz hedefler. Kendini sevmek ve kendini, yeteneklerini tanımak da diğer değindiğim maddeler kadar önemli. Çünkü kişi kendini severse ve bilerek ilerlerse attığı adımlar daha sağlıklı olacaktır.

    Belli bir hedef koymak da bir diğer basamaktır. Hedef belirlemezseniz atacağınız adımlar havada kalacaktır! Hedef belirlerken somut hedefler koymaya dikkat etmelisiniz ki kendinize çok yüklenmeyin. Aynı zamanda iç sesiniz; kendinizi eleştirel ve olumsuz olduğu için olumlu düşünce kısmını da geliştirmek gerekir. Bir diğer madde ise sağlam ve sonsuz iletişim kurmaya çalışmak; yani bir şeyleri kendi üzerine almak ya da kurmak yerine iletişim kurmayı denemek çok önemlidir.

    Tabi şunu da hatırlatmam gerekir; bu yazdıklarım çok genel şeyler ve baktınız ki bu gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz; işin içinden çıkamıyorsunuz ve yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkiliyor o zaman bir uzman desteği almakta fayda var.

    Yazar: Staj. Öğr. Rana Kara Mentör: Klinik Psk. Gamze Nur Demirezen

    Nişantaşı Şubemiz

    Pendik Şubemiz

    Kadıköy Şubemiz

    Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.