ADHD Nedir? Dikkat Eksikliği veya Hiperaktivite Bozukluğu sorunu olan kişiler dikkat ve hareket düzeylerinde bozukluklar ve dürtüsel hareketlerini kontrol etmede sorunlar yaşar. ADHD Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu anlamına gelir. ADHD, önceden DAMP olarak biliniyordu. Hiperaktivite, normalin üstünde bir hareketliliğe ve aktifliğe sahip olma durumuna verilen isimdir. Dikkat eksikliğiyle birleşen hiperaktivitede bireylerin bir şeye odaklanması veya yerlerinde sabit şekilde durması mümkün olmaz. ADHD henüz anne karnında başlayan bir sorundur. Sinir sistemi ve beyin gelişimiyle doğrudan ilgili olan bu sorun aynı zamanda ruhsal sıkıntılarla da birleşince nörogelişimsel sıkıntılara yol açar. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Toplumda görülme sıklığı %5-7 gibi çok yüksek orandadır, çocuklukta başlayıp %60-70 oranında, yetişkinlikte de devam edebilen bir rahatsızlıktır. Erkeklere bu tanının konma ihtimali kızlara göre üç kat fazladır ancak nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır.

ADHD BELİRTİLERİ

ADHD Dikkat Eksikliği tanısı için Amerikan Psikiyatri Birliği’nin belirlemiş olduğu 18 belirti vardır (APA 2000). Değerlendirme sürecinde bu belirtilerin sıklığı araştırılır; ancak, belirtilerin sayıca belirlenen kritere uyması yeterli değildir. DEHB tanısı için bu belirtilerin:
– Süreğen olması,
– Birden fazla ortam ve koşulda görülüyor olması,
-Yaşamda en az bir alanda önemli derecede aksamaya neden oluyor olması,
-Basit davranış değiştirme teknikleri ve çevresel düzenlemelerle kolayca düzeltilemiyor olması gereklidir. DEHB klinik bir tanıdır. Tanıyı kesinleştirmeye yönelik herhangi bir laboratuar ya da özgün bir tanı testi yoktur. Çocuktan, aileden ve öğretmenlerden alınan bilgiler, psikiyatrik, fizik ve nörolojik muayene bulguları, davranış değerlendirme ölçekleri ve çocuğa uygulanan nöropsikolojik test sonuçları ile birleştirilerek tanıya ulaşılır (Resnick 2005, Sürücü 2003, Wright 2002).

Neden Biz?

Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.

Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.

Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

👇

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

  1. Aile ve çocukla ilk görüşme, bilgi alma: Aile çocuğun gelişimi, bireysel özellikleri ve davranışları hakkında bilgi alınan en önemli kaynaktır. İlk görüşmede ana babadan hem çocuk hem ailenin diğer üyeleri hakkında ayrıntılı bilgiler alınır (Carter, 1994, Wright, 2002). Bu görüşme klinisyenin tercihi doğrultusunda yapılandırılmamış ya da yarıyapılandırılmış formlar kullanılarak gerçekleştirilebilir (Anastopoulos ve Schaffer, 2001). Alınacak olan bilgiler (Sürücü 2003):
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan kişi

Dikkat Eksiliği için Başvuruya ne zaman ve nasıl karar verildiği (yardım alma düşüncesinin kime ait olduğu), Başvuru nedenleri, çocukla ilgili Kaygılar, yakınmalar, bu yakınmaların ne kadar zamandan beri devam ettiği, hangi ortamlarda daha belirgin olarak ortaya çıktığı, ailenin o güne kadar denemiş olduğu baş etme yöntemleri ve aldıkları sonuçlar, Çocuğun doğum öncesinden bulunduğu yaşa kadar geçirdiği bütün gelişim basamakları, önemli hastalıklar, kazalar ve bu dönemlerdeki sosyal, duygusal davranışları, Ailenin yapısı, ana babanın kişilik özellikleri, çocuk yetiştirme ve disiplin tarzları, çocukla ilişkileri, varsa diğer kardeşlerin durumu ve onlarla ilişkiler, Çocuğun olumlu özellikleri ve güçlü olduğu alanlar.

  1. Ailenin dolduracağı ölçekler: Aileler çocuklarını farklı durumlarda ve uzun süredir gözlemleme şansına sahip oldukları için yapılan değerlendirmede onların vereceği bilgiler çok önemlidir. Ancak ailelerin çocuklarına karşı tarafsız olamaması, bazen aşırı beklenti içinde olabilmeleri ve diğer çocuklarla karşılaştırma olanaklarının olmayışı gibi nedenlerle bu ölçeklerin sonuçları klinisyen tarafından dikkatle ele alınmalıdır. Türkiye’de geçerli güvenirlik çalışması yapılmış ve kullanılmakta olan ölçekler (Sürücü 2003): x Conners Anne Baba Değerlendirme Ölçeği (Conners, 1997), x Yıkıcı Davranım Bozukluklarının DSM-IV’e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği (YDB-TDÖ), x Çocuk Davranış Değerlendirme Listesi (CBCL- Achenbach, 2001).
  2. Çocuğun değerlendirilmesi (muayene ve testler): Çocukla görüşmede çocuğun davranışları, ilişki kurma biçimi gözlemlenir. Güçlü ve zayıf yanları, yapmaktan keyif aldığı ve hoşlanmadığı işler konusunda bilgi alınır. Çocukla karşılıklı dikkat ve motor koordinasyon gerektiren basit oyunlar oynanır. Daha sonra çocuğun kapasitesinin, öğrenme, dikkat ve algılama becerilerinin değerlendirildiği bazı testler yapılır. Bu değerlendirme çocuğun tanı, tedavi ve eğitimine yön verebilmek için gereklidir. Çocuğun zorlandığı alanların yanı sıra, güçlü olduğu alanların belirlenmesi çok önemlidir.
  3. Okul ve öğretmenden alınan bilgiler ve öğretmenin dolduracağı ölçekler: Çocukların zamanlarının önemli bir bölümü okulda geçer. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik en belirgin olarak okulda problem yaratır. Bu nedenle okul çağındaki bir çocuğa DEHB tanısı koyabilmek için öğretmenlerden bilgi alınması şarttır. Bu bilgi ve gözlemler öğretmenden birebir ya da telefonla görüşülerek ve bazı form ve ölçeklerin doldurulmasıyla elde edilir. Öğretmenden alınan bilgiler içinde çocuğun olumlu ve güçlü özellikleri de mutlaka yer almalıdır. Değerlendirme aşaması tamamlandıktan ve çocuğun sorununun ne olduğu belirlendikten sonra da öğretmenle işbirliği sürdürülmelidir. Öğretmenlerin dolduracağı ölçekler DEHB tanısı için yardım alınan en önemli araçlardandır. Ancak öğretmenlerin bu ölçekleri öğrenci davranışlarına ilişkin beklenti düzeylerine bağlı olarak doldurdukları ve her zaman objektif olamadıkları akılda tutulmalıdır. Bazen aynı öğrenci için farklı öğretmenlerden alınan bilgiler birbirlerinden çok farklı olabilmektedir (Carter, 1994, Wright, 2002).
  4. Laboratuar ve görüntüleme yöntemleri : DEHB tanısının konulmasına yardımcı olabilecek bir kan, idrar tahlili ya da başka laboratuar tetkiki yoktur. Bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleri de rutin olarak uygulandığında tanıya yardımcı olmaz. Ancak ayırıcı tanıda şüphelenilen başka bir rahatsızlık varsa bu tetkiklerden yardım alınabilir.
  5. İşlevsel davranış analizi.
Dikkat Dağınıklığı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu nasıl tedavi edilir?

Dünya’da ve Türkiye’deki tüm resmi çocuk psikiyatrisi klinikleri DEHB’nin genetik nedenli, nörobiyolojik bir hastalık olduğunu ve DEHB tedavisinde en önemli seçeneklerden birisinin ilaç tedavisi olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler. İlaç tedavisiyle eş zamanlı uygulanan bilişsel-davranışçı terapi, neurofeedback, play attention ve dikkat artırma eğitimi gibi yöntemler tedavide hızlı etki başlangıcı ve daha iyi iyileşme oranları sağlamaktadır.

Yaren Oruç

Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.